Eğitim hakkı , çocuğun en önemli ve en temel hakkıdır . Fakat kız çocuklarının okula gönderilmeme oranı , erkek çocuklardan çok daha fazladır. Ailelerin , anne ve babanın eğitim düzeyinin düşük olması , örf ve adetler , eğitimsizlik , maddi gelir imkansızlıkları gibi birçok nedenden dolayı kız çocukları okula gönderilmemekte , ve hatta çoğu küçük yaşta evlendirilmektedir. Kız çocuklarının en temel hakkı olan ; eğitim hakkını ellerinden almaktadırlar. Özgürlüklerini ve haklarını kısıtlamaktadırlar. Artık insanlarımız biraz daha bilinçlenmeli ve bu cahillikten kurtulmalıdır. Çünkü bir insanın eğitim hakkını elinden almak başlı başına bir cahillik göstergesidir. Ve bu duruma çare bulunmadıkça , bir değişme olmadıkça , yıllardır süregelen bu haksızlık devam edecektir. Artık bunlar aşılmalı ve kız çocuklarının eğitim hakkını ellerinden almamalıyız. Onların da eğitim alması için , bütün çocukların okula gidebilmeleri için elele vermeliyiz...
22 Kasım 2011 Salı
8 Kasım 2011 Salı
" ÇOCUKLAR BAYRAM ŞEKERİ GİBİDİR ... "
" Bayramlarda nasıl ki her zaman akrabalarımızı , büyüklerimizi ziyarete gidiyor , ellerini öpüyorsak , buna en çok ihtiyacı olan kimsesiz çocuklarımızı , huzur evlerindeki büyüklerimizi de unutmayalım ve onlarla bayramlaşalım , ziyaret edelim . Bayramı onlarla daha güzel hale getirelim . İnanın onlara verdiğiniz mutluluğu ve heyecanı görünce sizler daha çok mutlu olacaksınız ... "
7 Kasım 2011 Pazartesi
Her çocuğun gelişime uygun yaş grubuna göre düzenlenmiş ders içerikli bir anaokuludur. Okul içerisinde oyun salonu , bale , bilgisayar odası mevcuttur . Sınıf öğretmenleri dışında branş hocaları eşliğinde alınan dersler ; İngilizce , Almanca , Rusça , Klasik dans , Müzik , Halk oyunları mevcuttur . Sınıflar ferah çocukların gelişime uygun olarak dizayn edilmiştir . Her sınıf yaş grubuna göre ayrılmıştır.
6 Kasım 2011 Pazar
" DEPREMDE BEBEK "
Depremin bizde yarattığı , belkide acısı hiç dinmeyecek acılardan biri ve en kötüsü de bebek ölümleridir...O masum , günahsız , hayata gözlerini daha yeni açmış ve yaşayamadan , hayata ,
annesine, babasına ve onların kokusuna doyamadan yaşama gözlerini kapatmak zorunda kalan bebekler...
Depremle yıkılan hayatlar ve arkasında kalanlar ... O minik yüzler ve eller ... Ağlayan küçük gözler ...
1 Kasım 2011 Salı
" MAVİ İLE PAMUK ' UN ARKADAŞLIĞI "
MAVİ İLE PAMUK
Şehir hayatından uzak, çevresini mis kokulu çiçeklerin kuşattığı, sabahları horozların sesleri ile uyanan insanların yaşadığı, dışarıdan bakıldığında küçük gibi görünen ama içine girildiğinde kocaman bir kasaba vardı, ve içinde bu kasaba gibi şirin bir kız çocuğu yaşardı.Herkes tarafından sevilen bu sevimli kızın adı Mavi idi.Mavi; turuncu kıvırcık saçları, kocaman yeşil gözleri, bembeyaz çilli teniyle yapma bebekler kadar güzeldi.Mavi ailenin tek çocuğuydu ve babasıyla birlikte yaşıyordu.Her gün kırlarda kendi kendine dolaşır, kuşlarla,çiçeklerle arkadaş olurdu.Bütün gün onlarla konuşur, ne kadar yalnız olduğunu anlatırdı.
Bir gün evdeki sessizlikten sıkılan mavi,oyun oynamak üzere kırlara gitti.O sırada işten eve dönen Mavi’nin babası ,onu evde göremeyince yine kırlarda olduğunu tahmin ederek yola koyuldu ve tam Mavi’nin yanına yaklaşırken onun kendi gibi minik bir serçeyle konuştuğunu fark eden baba,sessizce kızını dinlemeye devam etti…
- Biliyor musun minik serçem bugün yine çok yalnızım.Sizden başka hiç arkadaşım yok.Keşke evde de oynayabileceğim bir arkadaşım olsa diyordu
Bunun duyan baba ; kızının bu durumundan ve sürekli evden uzaklaşmasından dolayı ona bir oyun arkadaşı bulmaya karar verdi.O akşam kızını da alarak eve döndüler. Ve diğer gün eve döndüğümde sana sürprizim olacak mavi, sakın kırlara gitme ve beni bekle demişti. Sabırsızlıkla babasını bekleyen mavi,camdan babasının eve geldiğini görerek kapıya koştu, babası elinde bir kafesle maviye sarıldı…
-bak bakalım mavi, yeni arkadaşını sevecek misin ?
Mavi gözlerine inanamadı, o kadar sevimli o kadar güzeldi ki,melekler kadar beyaz kanatları vardı,hayranlıkla ona doğru eğildi ve senin adın pamuk olsun mu ?dedi. Artık mavinin yeni arkadaşıydı o. Evde babası olmadığında onun ailesi Pamuk olacaktı, ve yalnızlığından sıkılmayacaktı. Pamuğun gagası açık maviydi, bembeyaz tüyleri vardı ve başının üstüde sarı renklerle kaplıydı. Gece yatağının başındaki komidine pamuğun kafesine koyarak ,o günün yorgunluğu ve mutluluğuyla hemen uykuya daldı.sabah penceresinden içeri vuran güneşin ışığıyla gözlerini açtı, mavi hemen kalkıp camını açtı ve dışarıya bakındı. Hava öyle güzeldi ki, bir yandan gelen horoz sesleri, bir yandan kuşların cıvıldamaları, çiçeklerin o mis gibi kokusuyla güzel bir güne gözlerini açmıştı. Dışarıdan gelen kuş seslerini duyan Pamuk da , onlarla birlikte ötmeye başladı. Artık mavinin keyfine diyecek söz yoktu.gün içindeki bütün vaktini , babası gelene kadar Pamukla birlikte geçiriyordu. Her gün ona bir şeyler anlatıyor, ve ona ismiyle sesleniyordu.Pamuk sanki onun konuşmalarını anlıyor gibi bakıyordu. Aradan günler geçti, ve Pamukta , Mavi ile birlikte büyümeye başladı. O açık mavi gagası büyüdükçe koyu maviye dönüşmeye başlamıştı. Ve tüylerinin rengi beyazdan sarıya döndü
Bir akşam babasıyla birlikte yemek yerlerken, pamuğun konuşur gibi sesler çıkarttığını fark ettiler. Sürekli ona ismiyle seslendiğinden , pamuk ismini söylemeye başlamıştı sanki. Bunu duyan mavinin mutluluğu bir kat daha arttı. Mavi evde meyve yerken muhakkak ona da veriyordu ve kafesinin kenarına yemesi için bırakıyordu. Bir gün çilek yerken yine Pamuk’a da verdi ve onun leke yapacağını düşünememişti. Pamuğun kanatlarındaki kırmızı kırmızı lekeler olduğunu gören mavi, gülmeye başladı ,çünkü pamuk yaramaz çocuklar gibi üstünü kirletmişti sanki. Akşam babasının eve dönüşüyle pamuğun kanatlarını birlikte temizlediler.
Aradan yıllar geçti ve Mavi okula başladı. Okul kasabanın dışında ki şehrin merkezindeydi. Mavi her gün okula giderken uzaktan baktığı kasabası, sanki küçücük görünüyordu . Artık mavinin bir sürü arkadaşı vardı ve hiç yalnız değildi.okulu,babası pamuk ve arkadaşları ile daha mutlu bir yaşam sürdürüyordu.Mavi artık kırlara yalnızlığından değil arkadaşları ile güzel vakitler geçirmek için gidiyordu. ‘’O’’ masmavi bir hayata yelken açmıştı…
(Sizler için kendi yazdığım " Mavi ile Pamuk " un hikayesinde ; hayvan sevgisinin önemine , bir insan ile küçük bir kuş arasındaki dostluğa , sevgiye yer verilmektedir . Minik , güzel Mavi kız çok yalnızdır , onun oyun ve hayat arkadaşı ise kuşu Pamuk ' tur. Yalnızlığını ve sevgisini onunla paylaşmakta ve güzel bir arkadaşlık kurmaktadır . Bu hikayede hayvanlara karşı beslenen sevgi ve bağlılığa yer verilmiştir. )
Şehir hayatından uzak, çevresini mis kokulu çiçeklerin kuşattığı, sabahları horozların sesleri ile uyanan insanların yaşadığı, dışarıdan bakıldığında küçük gibi görünen ama içine girildiğinde kocaman bir kasaba vardı, ve içinde bu kasaba gibi şirin bir kız çocuğu yaşardı.Herkes tarafından sevilen bu sevimli kızın adı Mavi idi.Mavi; turuncu kıvırcık saçları, kocaman yeşil gözleri, bembeyaz çilli teniyle yapma bebekler kadar güzeldi.Mavi ailenin tek çocuğuydu ve babasıyla birlikte yaşıyordu.Her gün kırlarda kendi kendine dolaşır, kuşlarla,çiçeklerle arkadaş olurdu.Bütün gün onlarla konuşur, ne kadar yalnız olduğunu anlatırdı.
Bir gün evdeki sessizlikten sıkılan mavi,oyun oynamak üzere kırlara gitti.O sırada işten eve dönen Mavi’nin babası ,onu evde göremeyince yine kırlarda olduğunu tahmin ederek yola koyuldu ve tam Mavi’nin yanına yaklaşırken onun kendi gibi minik bir serçeyle konuştuğunu fark eden baba,sessizce kızını dinlemeye devam etti…
- Biliyor musun minik serçem bugün yine çok yalnızım.Sizden başka hiç arkadaşım yok.Keşke evde de oynayabileceğim bir arkadaşım olsa diyordu
Bunun duyan baba ; kızının bu durumundan ve sürekli evden uzaklaşmasından dolayı ona bir oyun arkadaşı bulmaya karar verdi.O akşam kızını da alarak eve döndüler. Ve diğer gün eve döndüğümde sana sürprizim olacak mavi, sakın kırlara gitme ve beni bekle demişti. Sabırsızlıkla babasını bekleyen mavi,camdan babasının eve geldiğini görerek kapıya koştu, babası elinde bir kafesle maviye sarıldı…
-bak bakalım mavi, yeni arkadaşını sevecek misin ?
Mavi gözlerine inanamadı, o kadar sevimli o kadar güzeldi ki,melekler kadar beyaz kanatları vardı,hayranlıkla ona doğru eğildi ve senin adın pamuk olsun mu ?dedi. Artık mavinin yeni arkadaşıydı o. Evde babası olmadığında onun ailesi Pamuk olacaktı, ve yalnızlığından sıkılmayacaktı. Pamuğun gagası açık maviydi, bembeyaz tüyleri vardı ve başının üstüde sarı renklerle kaplıydı. Gece yatağının başındaki komidine pamuğun kafesine koyarak ,o günün yorgunluğu ve mutluluğuyla hemen uykuya daldı.sabah penceresinden içeri vuran güneşin ışığıyla gözlerini açtı, mavi hemen kalkıp camını açtı ve dışarıya bakındı. Hava öyle güzeldi ki, bir yandan gelen horoz sesleri, bir yandan kuşların cıvıldamaları, çiçeklerin o mis gibi kokusuyla güzel bir güne gözlerini açmıştı. Dışarıdan gelen kuş seslerini duyan Pamuk da , onlarla birlikte ötmeye başladı. Artık mavinin keyfine diyecek söz yoktu.gün içindeki bütün vaktini , babası gelene kadar Pamukla birlikte geçiriyordu. Her gün ona bir şeyler anlatıyor, ve ona ismiyle sesleniyordu.Pamuk sanki onun konuşmalarını anlıyor gibi bakıyordu. Aradan günler geçti, ve Pamukta , Mavi ile birlikte büyümeye başladı. O açık mavi gagası büyüdükçe koyu maviye dönüşmeye başlamıştı. Ve tüylerinin rengi beyazdan sarıya döndü
Bir akşam babasıyla birlikte yemek yerlerken, pamuğun konuşur gibi sesler çıkarttığını fark ettiler. Sürekli ona ismiyle seslendiğinden , pamuk ismini söylemeye başlamıştı sanki. Bunu duyan mavinin mutluluğu bir kat daha arttı. Mavi evde meyve yerken muhakkak ona da veriyordu ve kafesinin kenarına yemesi için bırakıyordu. Bir gün çilek yerken yine Pamuk’a da verdi ve onun leke yapacağını düşünememişti. Pamuğun kanatlarındaki kırmızı kırmızı lekeler olduğunu gören mavi, gülmeye başladı ,çünkü pamuk yaramaz çocuklar gibi üstünü kirletmişti sanki. Akşam babasının eve dönüşüyle pamuğun kanatlarını birlikte temizlediler.
Aradan yıllar geçti ve Mavi okula başladı. Okul kasabanın dışında ki şehrin merkezindeydi. Mavi her gün okula giderken uzaktan baktığı kasabası, sanki küçücük görünüyordu . Artık mavinin bir sürü arkadaşı vardı ve hiç yalnız değildi.okulu,babası pamuk ve arkadaşları ile daha mutlu bir yaşam sürdürüyordu.Mavi artık kırlara yalnızlığından değil arkadaşları ile güzel vakitler geçirmek için gidiyordu. ‘’O’’ masmavi bir hayata yelken açmıştı…
(Sizler için kendi yazdığım " Mavi ile Pamuk " un hikayesinde ; hayvan sevgisinin önemine , bir insan ile küçük bir kuş arasındaki dostluğa , sevgiye yer verilmektedir . Minik , güzel Mavi kız çok yalnızdır , onun oyun ve hayat arkadaşı ise kuşu Pamuk ' tur. Yalnızlığını ve sevgisini onunla paylaşmakta ve güzel bir arkadaşlık kurmaktadır . Bu hikayede hayvanlara karşı beslenen sevgi ve bağlılığa yer verilmiştir. )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)