22 Kasım 2011 Salı

" KIZ ÇOCUKLARI OKULA GİTMELİ , ONLARIN DA EĞİTİM HAKKI VAR ! "




Eğitim  hakkı ,  çocuğun  en  önemli  ve  en  temel  hakkıdır . Fakat  kız  çocuklarının okula  gönderilmeme  oranı ,  erkek  çocuklardan  çok  daha  fazladır.  Ailelerin ,  anne  ve  babanın  eğitim  düzeyinin  düşük  olması  ,  örf  ve  adetler , eğitimsizlik , maddi  gelir  imkansızlıkları  gibi  birçok  nedenden dolayı  kız  çocukları  okula  gönderilmemekte ,  ve  hatta  çoğu  küçük  yaşta  evlendirilmektedir. Kız   çocuklarının  en  temel  hakkı  olan ;  eğitim  hakkını  ellerinden  almaktadırlar.  Özgürlüklerini   ve  haklarını  kısıtlamaktadırlar. Artık  insanlarımız  biraz  daha  bilinçlenmeli  ve  bu  cahillikten  kurtulmalıdır. Çünkü  bir  insanın  eğitim  hakkını  elinden  almak  başlı  başına  bir  cahillik  göstergesidir. Ve  bu  duruma  çare  bulunmadıkça ,  bir  değişme  olmadıkça  ,  yıllardır  süregelen  bu  haksızlık  devam  edecektir. Artık  bunlar  aşılmalı  ve  kız  çocuklarının  eğitim  hakkını  ellerinden  almamalıyız. Onların  da  eğitim  alması  için  ,   bütün  çocukların  okula  gidebilmeleri  için  elele  vermeliyiz...

8 Kasım 2011 Salı

PEPEE " İNSAN SEVDİĞİNE HİÇ KÜSER Mİ ? "

" PEPEE ANNESİNE ŞARKI SÖYLÜYOR " (:

" PEPEE EKMEK ALIYOR " :))...

" ÇOCUKLAR BAYRAM ŞEKERİ GİBİDİR ... "


" Bayramlarda  nasıl  ki  her  zaman  akrabalarımızı , büyüklerimizi  ziyarete  gidiyor , ellerini  öpüyorsak ,  buna  en  çok  ihtiyacı  olan  kimsesiz  çocuklarımızı  ,  huzur  evlerindeki  büyüklerimizi  de  unutmayalım  ve  onlarla  bayramlaşalım , ziyaret  edelim .  Bayramı  onlarla  daha  güzel  hale  getirelim . İnanın  onlara  verdiğiniz  mutluluğu  ve  heyecanı  görünce  sizler  daha  çok  mutlu  olacaksınız ... "

7 Kasım 2011 Pazartesi



Her  çocuğun  gelişime  uygun  yaş  grubuna  göre  düzenlenmiş  ders  içerikli  bir  anaokuludur. Okul  içerisinde  oyun  salonu , bale , bilgisayar  odası  mevcuttur . Sınıf  öğretmenleri  dışında  branş  hocaları  eşliğinde  alınan  dersler ; İngilizce , Almanca , Rusça , Klasik  dans ,  Müzik , Halk  oyunları  mevcuttur . Sınıflar  ferah  çocukların  gelişime  uygun  olarak  dizayn  edilmiştir . Her  sınıf  yaş  grubuna  göre  ayrılmıştır. 

6 Kasım 2011 Pazar

" DEPREMDE BEBEK "



   Depremin  bizde  yarattığı , belkide  acısı  hiç  dinmeyecek  acılardan  biri  ve  en  kötüsü  de  bebek ölümleridir...O masum , günahsız ,  hayata  gözlerini  daha  yeni  açmış  ve  yaşayamadan , hayata ,
  annesine, babasına ve  onların  kokusuna  doyamadan  yaşama  gözlerini  kapatmak  zorunda kalan  bebekler...
Depremle  yıkılan  hayatlar  ve  arkasında  kalanlar ... O minik  yüzler  ve  eller ... Ağlayan  küçük  gözler ...




1 Kasım 2011 Salı

" MAVİ İLE PAMUK ' UN ARKADAŞLIĞI "

MAVİ  İLE  PAMUK

         Şehir hayatından uzak, çevresini mis kokulu çiçeklerin kuşattığı, sabahları horozların sesleri ile uyanan insanların yaşadığı, dışarıdan bakıldığında küçük gibi görünen ama içine girildiğinde kocaman bir kasaba vardı,  ve içinde bu kasaba gibi şirin bir kız çocuğu yaşardı.Herkes tarafından sevilen bu sevimli kızın adı Mavi idi.Mavi; turuncu kıvırcık saçları, kocaman yeşil gözleri, bembeyaz çilli teniyle yapma bebekler kadar güzeldi.Mavi ailenin tek çocuğuydu ve babasıyla birlikte yaşıyordu.Her gün kırlarda kendi kendine dolaşır, kuşlarla,çiçeklerle arkadaş olurdu.Bütün gün onlarla konuşur, ne kadar yalnız olduğunu anlatırdı.
       Bir gün evdeki sessizlikten sıkılan mavi,oyun oynamak üzere kırlara gitti.O sırada işten eve dönen Mavi’nin babası ,onu evde göremeyince yine kırlarda olduğunu tahmin ederek yola koyuldu ve tam Mavi’nin yanına yaklaşırken onun kendi gibi minik bir serçeyle konuştuğunu fark eden baba,sessizce kızını dinlemeye devam etti…
- Biliyor musun minik serçem bugün yine çok yalnızım.Sizden başka hiç arkadaşım yok.Keşke evde de oynayabileceğim bir arkadaşım olsa diyordu
Bunun duyan baba ; kızının bu durumundan ve sürekli evden uzaklaşmasından dolayı ona bir oyun arkadaşı bulmaya karar verdi.O akşam kızını da alarak eve döndüler. Ve diğer gün eve döndüğümde sana sürprizim olacak mavi, sakın kırlara gitme ve beni bekle demişti. Sabırsızlıkla babasını bekleyen mavi,camdan babasının eve geldiğini görerek kapıya koştu, babası elinde bir kafesle maviye sarıldı…
-bak bakalım mavi, yeni arkadaşını sevecek misin ?
       Mavi gözlerine inanamadı, o kadar sevimli o kadar güzeldi ki,melekler kadar beyaz kanatları vardı,hayranlıkla ona doğru eğildi ve senin adın pamuk olsun mu ?dedi. Artık mavinin yeni arkadaşıydı o. Evde babası olmadığında onun ailesi Pamuk olacaktı, ve yalnızlığından sıkılmayacaktı. Pamuğun gagası açık maviydi, bembeyaz tüyleri vardı ve başının üstüde sarı renklerle kaplıydı. Gece yatağının başındaki komidine pamuğun kafesine koyarak ,o günün yorgunluğu ve mutluluğuyla hemen uykuya daldı.sabah  penceresinden içeri vuran güneşin ışığıyla gözlerini açtı, mavi hemen kalkıp camını açtı ve dışarıya bakındı. Hava öyle güzeldi ki, bir yandan gelen horoz sesleri, bir yandan kuşların cıvıldamaları, çiçeklerin o mis gibi kokusuyla güzel bir güne gözlerini açmıştı. Dışarıdan gelen kuş seslerini duyan Pamuk da , onlarla birlikte ötmeye başladı. Artık mavinin keyfine diyecek söz yoktu.gün içindeki bütün vaktini , babası gelene kadar Pamukla birlikte geçiriyordu. Her gün ona bir şeyler anlatıyor, ve ona ismiyle sesleniyordu.Pamuk sanki onun konuşmalarını anlıyor gibi bakıyordu. Aradan günler geçti, ve Pamukta , Mavi ile birlikte büyümeye başladı. O açık mavi gagası büyüdükçe koyu maviye dönüşmeye başlamıştı. Ve tüylerinin rengi beyazdan sarıya döndü
       Bir akşam babasıyla birlikte yemek yerlerken, pamuğun konuşur gibi sesler çıkarttığını fark ettiler. Sürekli ona ismiyle seslendiğinden , pamuk ismini söylemeye başlamıştı sanki. Bunu duyan mavinin mutluluğu bir kat daha arttı. Mavi evde meyve yerken muhakkak ona da veriyordu ve kafesinin kenarına yemesi için bırakıyordu. Bir gün çilek yerken yine Pamuk’a da verdi ve onun leke yapacağını düşünememişti. Pamuğun kanatlarındaki kırmızı kırmızı lekeler olduğunu gören mavi, gülmeye başladı ,çünkü pamuk yaramaz çocuklar gibi üstünü kirletmişti sanki. Akşam babasının eve dönüşüyle pamuğun kanatlarını birlikte temizlediler.
       Aradan yıllar geçti ve Mavi okula başladı. Okul kasabanın dışında ki şehrin merkezindeydi. Mavi her gün okula giderken uzaktan baktığı kasabası, sanki küçücük görünüyordu . Artık mavinin bir sürü  arkadaşı vardı ve hiç yalnız değildi.okulu,babası pamuk ve arkadaşları ile daha mutlu bir yaşam sürdürüyordu.Mavi artık kırlara yalnızlığından değil arkadaşları ile güzel vakitler geçirmek için gidiyordu. ‘’O’’ masmavi bir hayata yelken açmıştı…




(Sizler  için  kendi  yazdığım " Mavi  ile  Pamuk " un  hikayesinde ; hayvan sevgisinin önemine , bir insan ile  küçük  bir  kuş  arasındaki  dostluğa , sevgiye  yer  verilmektedir . Minik , güzel  Mavi kız  çok yalnızdır ,  onun  oyun  ve  hayat  arkadaşı  ise  kuşu  Pamuk ' tur. Yalnızlığını  ve  sevgisini  onunla  paylaşmakta  ve  güzel  bir  arkadaşlık  kurmaktadır .  Bu  hikayede  hayvanlara  karşı  beslenen  sevgi  ve  bağlılığa  yer  verilmiştir. )